Temizlik kimyasalları: Olabildiği kadar az, gerektiği kadar çok!
Bulaşık makinelerinde doğru kimyasal kullanımı, optimum yıkama sonuçlarını güvence altına alır, maliyet tasarrufu sağlar ve çevrenin korunmasına yardımcı olur!
Sizce "daha fazlası", daha fazla fayda getirir mi? Peki bu temizlik kimyasalları ve hijyen konusunda geçerli midir?Durum aslında hiç de bu kadar basit değildir. Tabaklar, bardaklar veya çatal-bıçaklar gastronomi tipi bulaşık makinesinden tamamen temizlenmemiş olarak çıktığında akıllara sıklıkla aynı şey gelir: “Kullanılan temizlik kimyasalı miktarı yeterli gelmediˮ. Uzmanlar ise bu konuda farklı düşünüyor: Yetersiz yıkama sonuçları birçok farklı nedenden dolayı ortaya çıkabilir. Birçok gastronomi işletmesi için, kullanılan kimyasalların dozunun artırılması bir fayda sağlamayacak; aksine, kararsızlık halinde durumu daha da kötüleştirecektir.
Kötü yıkama sonuçları mı söz konusu? Bunda birçok farklı faktör rol oynayabilmektedir:
- Bulaşıkların durumu
- Kuruma süresi
- Gıda artıklarının türü ve miktarı
- Ön yıkama
- Sıcaklık
- Temas süresi
- Mekanik nedenler
- Su kalitesi ve miktarı
- Kullanılan temizlik kimyasalı
- Durulama
- Kurutma
Bir profesyonel bulaşık veya bardak yıkama makinesinin gastronomi işletmesinde beklentileri karşılayabilmesi için, münferit bileşenlerin birbiriyle kusursuz bir uyum içerisinde olması gerekir. Bu durum, Offenburglu bulaşık yıkama teknolojisi üreticisi Meiko'yu Oppenau'da (Baden) konuşlu bulaşık yıkama kimyasalı firması Etol ile birlikte çalışmaya yönelten nedenlerden birini oluşturuyor. “Mevcut noktada, Etol firması olarak 60 yılı aşkın bir süredir endüstriyel bulaşık makineleri için temizlik kimyasalı ve parlatıcı üretimi yapıyoruzˮ, Etol Satış Müdürü Frank Zander (bkz. resim) bu şekilde vurguluyor.
“Daha en başından bu yana Meiko ile çok yakın bir iş ortaklığımız var ve profesyonel deneyimlerimize karşılıklı olarak katkı sağlıyoruz. Bu uzmanlık bilgisi, geliştirdiğimiz temizlik kimyasallarına ve parlatıcılara da doğrudan yansıyorˮ. Çevrenin korunması, maliyetlerin düşürülmesi ve yıkama sonuçlarının iyileştirilmesi boyutlarında eşit derecede verim sağlayan, böylece restoran, bar, bistro ve kafe sahiplerinin de benzer şekilde yararlandığı bir bilgi hazinesinden söz ediyoruz.
Temizlik kimyasalları hafife alınmamalıdır
“Kusursuz bulaşık yıkama için en önemli kriterlerden birisi, temizlik kimyasalı ve parlatıcıların doğru miktarda dozajlanmasıdır. Bunun yanında, bir üretici olarak sürdürülebilirlik konusuna özel bir ilgi gösteriyoruz; bu yüzden müşterilerimize hep aynı motto ile tavsiye sağlıyoruz: Olabildiği kadar az, gerektiği kadar çok!ˮ, Frank Zander böyle açıklıyor. Nitekim, her ne kadar birçokları için “yalnızca deterjanˮ olarak algılansa da, yanlış kullanım halinde zararlı olabilecek kimyasal maddelerden sözediyoruz. Paketlerin ve haznelerin üzerindeki tehlike sembolleri de bu noktada belli bir amaca hizmet ediyor. “Olası hata kaynaklarını engellemek adına, bulaşık makinesi kullanan işletmelerin bir uzmandan danışmanlık almaları gerekiyor. Bu uzman, münferit bileşenleri ve karmaşık bir yapı olarak yıkama sürecini analiz edecek, sonrasında buna ilişkin doğru ürünleri seçecek ve doğru dozaj miktarını belirleyecektir.ˮ Bu yaklaşım, aynı zamanda kimyasal kullanımının azaltmasına yönelik olanakların da tespit edilmesini sağlayacaktır.
"Motto hep aynı şekilde kalmalı: “Olabildiği kadar az, gerektiği kadar çok!ˮ
Artan temizlik kimyasalı tüketimi mi söz konusu?
Bunun farklı nedenleri olabilir:
- Aşırı kirlenmiş durumdaki bulaşıklar
- Ön yıkama yapılmaması
- Uzun kurutma süreleri
- Bulaşıkların 60 derece üzerinde ön ısıtılması
- Kısa temas süreleri
- Temizlik kimyasalı çözeltisinin çok düşük sıcaklıkta olması
- Bulaşıklarla ilgili temizlik sorunları (örn. biçim veya yapıldığı malzeme)
- Yüksek su sertliği
Hangi temizlik kimyasalı doğru seçimdir?
Temizlik kimyasalı olarak birçok farklı bileşim bulunmasının mantıklı bir sebebi vardır. Örneğin bardaklar için, yüzeyleri ve süslemeleri özellikle koruyacak bir madde kullanılması gerekir. Üzerinde kurumuş yemek artıkları bulunan tabaklar içinse, daha yüksek nişasta parçalama kapasitesine sahip bir konsantrasyona ihtiyaç duyulur. Buna karşılık, hangi parlatıcının kullanılacağı, mevcut su sertliğinin yanı sıra, makinenin bir ters ozmoz, kısmi veya tam demineralizasyon sistemi ile donatılmış olup olmadığına bağlıdır. Bunlar ve örneğin sıcaklık, yıkama süresi, su basıncı vb. birçok kriter, hangi kimyasalın gerekli olacağı konusunda belirleyici rol oynar. “Bu durum sebebiyle, olası her durumda gerekli temizlik kimyasalını sunabilmek için 100'ün üzerinde farklı üründen oluşan bir ürün portföyüne sahibizˮ, Frank Zander böyle açıklıyor.
Bardak ve bulaşıklarda pırıl pırıl sonuçlara ulaşmak için su kalitesinin iyileştirilmesi ancak demineralize suyla veya ozmoz suyuyla mümkündür.
Kısa bir kimya dersi:
Yüzeyaktif maddeler ... suyun yüzey sürtünmesini azaltır ve kir parçacıklarını çepeçevre kuşatırlar.
Enzimler … örneğin yumurta akı, soslar veya kan gibi nişasta içeren kirleri parçalarlar; yüzeyaktif maddeler ve beyazlatıcılar bunun için etkili değildir.
Alkaliler ... sahip oldukları yüksek pH değeri ile düşük veya yüksek seviyede aşındırıcı özelliktedir. Bu sayede hücre dokuları kabartılır ve tahrip edilir.
Fosfatlar ve sitratlar ... kir parçacıklarını çözerler ve tekrar bulaşıkların üzerine yapışmamalarını güvence altına alırlar.
Asitler … kireç kalıntılarını ve pası çözerler.
Beyazlatıcılar (örn. klor) ... renklendirici maddeleri tahrip ederler ve dezenfekte edici bir etkiye sahiptirler.
Temizlik kimyasalı ve katkı maddelerinin yanlış dozajı
Yetersiz temizlik kimyasalı veya parlatıcı kullanılması korozyona yol açar ve çözelti oluşumunun yanı sıra, su lekeleri ve mat görünüm tehlikesini artırır. Bunun yanında, makinenin içindeki bulaşıklar yeterli seviyede kurumayacaktır. Öte yandan, dozajın çok yüksek olması halinde, bu hem çevre üzerinde olumsuz etkilere, hem de artan temizlik kimyasalı tüketimi sebebiyle gereksiz ilave harcamalara neden olacaktır. Dahası, bu durumun bulaşıklar veya makine üzerinde de hasara yol açabileceği sıklıkla unutulmaktadır. Temizlik kimyasalı uzmanı Frank Zander'ın sözleriyle: “Modern bulaşık makineleri, farklı birçok malzemeden üretilmektedir. Bu malzeme bileşiminin gerekliliklerine uygun olmayan hammaddeler kullanılması, kısa süre içinde bulaşık makinesinin zarar görmesiyle sonuçlanabilir. Münferit ihtiyaçlara yönelik tasarlanmış olan yüksek kaliteli temizlik kimyasallarını tercih edenler, günün sonunda bu sayede maliyet tasarrufu sağlayacaktır.ˮ
Temizlik kimyasalı, dozaj vb. konuları profesyonellere bırakın
Yeni bir profesyonel bulaşık makinesi satın almış olan herkes, ilgili uzmanın yalnızca cihazın kurulum ve bağlantısını yapmakla kalmayıp gerekli ayarları da uyguladığından emin olmalıdır. Bu ayarlara, temizlik kimyasalı için doğru dozaj miktarı da dahildir. Zira bir endüstriyel bulaşık makinesi, yalnızca bu koşul sağlandığında sürekli ve kalite kaybı olmadan temizlik yapabilir. Bu anlamda, altüst edilmemesi gereken, hassas dengeye sahip bir etkileşim söz konusudur.