Bordeaux'daki şarap kült(ür)ü

Cité du Vin, adeta şarapla doldurulmuş bir sürahi gibi Garonne nehrinin kıyısına konuşlanmış bir mekan. Devasa şarapçılık müzesinin altın rengindeki silüeti, Bordeaux'un liman semtini 2016 Mayıs'ından bu yana süslüyor ve tüm dünyadan ziyaretçileri yörüngesine çekiyor: Birleşik Krallık, ABD, İspanya, İsviçre, Rusya, Çin ve elbette ki Fransa!

Ziyaretçiler, sağlanan büyük çoklu-ortam sergisi aracılığıyla, geçmişten günümüze şarap bağcılarının, garsonlarının ve uzmanlarının hikayelerine kulak veriyor. Kısa filmler aracılığıyla, nesillerdir hayatları şarap kültürü ile şekillenmiş insanlar, kendi Chardonnay, Riesling ve Syrah hikayelerinin yanı sıra, ünlü Bordeaux şaraplarında kullanılan Cabernet Sauvignon, Merlot ve Cabernet Franc gibi üzüm çeşitlerine dair izlenimlerini paylaşıyor. Şarabın bağ kütüklerinden şişeye uzanan yolculuğu ve bu süreçte aşmaları gereken engellerin yanı sıra, tadım anının her defasında ne denli büyük bir heyecan oluşturduğundan da bahsediliyor.

Damak zevkinizi harekete geçirin 

İlgilenen ziyaretçiler, Cité du Vin'in kalbinde yer alan Belvédère şarabından tatma imkanına sahip. Mekanın şarap kılavuzları, ziyaretçileri on metre uzunluğunda bir meşe kütüğünün başında karşılıyor ve on adeti Bordeaux'dan olmak üzere toplamda yirmi farklı şarap servisi sunuyor. Şarap bölgelerine son derece aşina olan kılavuzlar, bu bilgileri ziyaretçilerle paylaşmaktan keyif duyuyor; bunlardan biri de Loïc Nibaudeau... Kusursuz bir şarap deneyimi için Loïc ve iş arkadaşlarına büyük iş düşüyor. Şarap garsonları ile birlikte şarapları bir ila iki haftada bir seçmek, şarap şişelerini doğru ısıya getirmek ve kadehleri donatmak bu ekibin görevi.

Tadım deneyimini kusursuzlaştırın

Kılavuz personelin ziyaretçilere mükemmel bir şarap tadımı sunabilmeleri için, yüksek kaliteli şarapların yüksek kaliteli kadehlerde servis edilmesi gerekiyor. İkram boyunca büyük bir özen gösterilmesi bekleniyor! Bu noktada, kullanılan bulaşık yıkama teknolojisi, parıldayan ve uzun ömürlü kadehler belirleyici bir faktör. Belvédère'nin ışıldayan ve kokudan arındırılmış kadehleri, MEIKO'ya ait M-iClean U serisinden dört bulaşık makinesi ile mümkün kılınıyor. Alman bulaşık yıkama uzmanı, her bir makineyi birer ters ozmoz modülü ile donatmış durumda. Yıkama suyu neredeyse tüm mineral parçacıklarından arındırılarak, kötü görünümlü cam kenarlarına, lekelere veya çizgilenmeye şans verilmiyor.

Bazı günlerde, Cité du Vin'i toplamda 1.200 kişi ziyaret edebiliyor. Elbette, insanların uzun bir süre şarap kadehi beklemesi gerçekçi bir seçenek değil! Bu noktada, şarap kılavuzları ve bardak yıkama makineleri büyük bir iş birliği halinde çalışıyor. Kompakt M-iClean U bardak yıkama makineleriyle normal bir yıkama işlemi yalnızca 210 saniye sürüyor. Tümleşik ısı geri kazanımı teknolojisi sayesinde, buharın büyük bir kısmı makinenin içinde kalıyor. Bu da, hem kılavuz personeli, hem de ziyaretçileri fazlasıyla memnun eden bir durum. Düşük ortam nemi, aynı zamanda meşe ağacı tezgahları da koruyor. Çok kısa bir süre içinde kurutulduktan sonra, kadehler göz açıp kapayıncaya kadar tekrar hizmete sunulabiliyor. Işıldayan bir parlaklıkla ve kokudan arındırılmış olarak!

Loïc Nibaudeau'ya M-iClean U bardak yıkama makineleriyle çalışırken onu en mutlu eden şey sorulduğunda, gülümseyerek karşılık veriyor: "Bu makinelerle çalışmaktan bana keyif veriyor; çünkü kullanımı gayet kolay. Başlatmak, bir yıkama programı seçmek ya da durdurmak için toplamda sadece iki tuş yeterli. Son derece kolay!" Sözünü bitirirken kullanıma hazır bir kadehe uzanıyor ve bir sonraki ziyaretçiyi mutlu etmek üzere Bordeaux şişesinden doldurmaya başlıyor. Dünyanın başka hiçbir yerinde, insanın şarabı tüm duyularıyla böylesine doğrudan ve özgün bir şekilde deneyimleyebileceği bir başka mekan olmadığını söylesek, muhtemelen mübalağa etmiş olmayız.